İSİG Meclisi, 13 yaşında iş cinayetinde katledilen Ahmet Yıldız'ın ölüm yıldönümünde çocuk işçi cinayetlerine dikkat çekerek başka Ahmet Yıldızlar ölmesin diye çocuk işçiliğin önlenmesi içim örgütlenme ve mücadele çağrısında bulundu.
14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, talepleri karşılanana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
HDK ve bileşenlerine yönelik operasyonlara ve Kent Uzlaşısı'nın hedef alınmasına ilişkin İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, "Milyonlarız Mahkum Olmayız" şiarıyla Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önününde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Samandağ'da binlerce insan, Suriye'deki katliama dur demek için alanlardaydı. 13 Mart Perşembe günü, içerisinde milletvekillerinin, parti meclis üyelerinin, Alevi Derneklerinin, Platformlarının Çağrıcısı olduğu bir miting gerçekleştirildi.
14 Mart Tıp Bayramı ve Sağlık Haftası nedeniyle Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) öncülüğünde bugün iş bırakan sağlık emekçileri illerde merkezi yerler ve iş yerlerinde basın açıklaması...
İsviçre'de Avrupa Demokratik Güç Birliği, Barfüsserplatz'da yapılan basın açıklaması ile Suriye'deki Alevi katliamını protesto etti.
İstanbul’da sağlık emekçileri, 14 Mart Tıp Bayramı’nda İstanbul Tabip Odası ve SES Aksaray Şubesi öncülüğünde İstanbul Tıp Fakültesi önünde bir araya gelerek sağlık sisteminin çöküşüne dikkat çekti.
13 Mart Savaşçıları İzmir Bornova Hacılarkırı Mezarlığı'nda mezarları başında anıldı. Onlar, Türkiye ve Kürdistan’da idam edilen ilk komünist, öncü işçilerdi.
Federal ve yerel kamu sektöründeki yaklaşık 2,5 milyon çalışan için yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde, Ver.di Sendikası, maaşlarda %8 oranında artış, ayda en az 350 euro daha fazla ücret ve on iki aylık vadeli bir "Benim Zaman Hesabım" talep...
Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995'te 22 kişinin katledildiği, yüzlerce kişinin yaralandığı katliamın ve sonrasında yaşanan ayaklanmanın 30. yıldönümünde yüzlerce kişi, Gazi Cemevi önünde bir araya geldi.
Limter-İş Sendikasına üye Kuzey Star Tersanesi işçileri ücretlerinin ödenmesi talebiyle başladıkları eylemin 9'uncu gününde kule vince çıktı.
Yapı Yol-İş Sendikası üyesi inşaat işçileri eylemlerinin 16. gününde haklarını gasp eden Söz Konfeksiyon patronu Mehmet Fatih Akın'ın ortağı olduğu Bursa İnegöl'de bulunan Özel Cihangir Hastanesi önünde eyleme devam ederek Özel Cihangir...
Birleşik Devrim mücadelesi yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor! HBDH Yürütme Komitesi, HBDH’ın kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı. Yürütme Komitesi’nin açıklaması şöyle:
Yapı Yol-İş Sendikası üyesi inşaat işçileri eylemlerinin 15. gününde haklarını gasp eden Söz Konfeksiyon patronu Mehmet Fatih Akın'ın ortağı olduğu Bursa İnegöl'de bulunan Özel Cihangir Hastanesi önünde eylemde.
Hindistan'da “Sağlıklı Bir İş-Yaşam Dengesi Her Çalışanın Hakkıdır” diyen yaklaşık 700 teknoloji çalışanı, 9 Mart günü Hindistan'ın bilişim merkezi Bangalore'da iş kanunlarının uygulanması, çalışma saatlerinin düzenlenmesi ve ‘Bağlantıyı Kesme...
İşçi sınıfının mücadele tarihi içindeki yükselişler siyasi çevreleri defalarca ters köşe yapmış, sınıfın militan ve sonuç alıcı eylemleri, onları aşan pratikleri en "bu işi biliyorum" diyeni takkesini ele almaya zorlamıştır.
Bu aralar, devrimci komünist parti ve güçler dışında hemen herkes, bütün politik güçler, iki ülkenin emekçi sınıflarına, açlık çeken, açlık içindeki yoksullarına, kurtuluşun mevcut iktidardan, yani dinci faşist iktidardan ve onun başından kurtulmaktan geçtiğini anlatıp duruyor.
Günün en acil görevi nedir diye sorulsa tereddütsüz devrim ve iktidar hedefini emekçi sınıfların, yoksul aç kitlelerin, kadın ve gençliğin, Kürt halkının bilincinde ve gözünde görünür kılmak yanıtı verilmeli.
Amerikalı, İngiliz emperyalistlere ve onların borazanı durumundaki emperyalist basına kalırsa, böyle bir soru mu olur. Rusya Genelkurmay Başkanlığı'ında köstebekleri varmış gibi, savaşın başlayacağı tarihi, gün itibariyle bile veriyorlar: Şimdilik, 16 Şubat.
Dinci faşist iktidarın sahte ve demagojik “demokratik” vaatleri bir süre için etkili oldu ve emekçi sınıflar dahil belirli kesimlerde yanılsamalar yarattı.
1986'nın 18 Kasım'ında başlayan Netaş grevi, 12 Eylül faşizminin karanlığını yırtan bir kıvılcım olarak düştü sınıf mücadelesinin orta yerine. İşçiler, 12 Eylül faşizminin sıkıyönetim koşullarında örgütlenmeyi başarabilmişti. Bu, faşizmin hiç beklemediği bir gelişmeydi.
15-16 Haziran işçi sınıfı ayaklanması, Türkiye tekelci burjuvazisinin ve başta ABD olmak üzere emperyalistlerin yüreklerini ağızlarına getirmişti. Türkiye'nin burjuva sınıfı, tarihinde böyle bir korkuyu ilk defa tadıyordu. 12 Mart 1971 faşist darbesinin başlıca nedenlerinden birisi bu idi. Özellikle ABD emperyalizmi, Türkiye tekelci sermaye sınıfına, işçi sınıfı hareketiyle birlikte devrimci hareketi ve yoksul köylü hareketini faşist terörle bastırmasını tavsiye ediyordu.
İşçi sınıfının eylemleri, ateş üstündeki mısır tanelerinin birbiri ardına ve giderek artmış biçimde patlamaları gibi, her gün bir ya da bir kaç yerde ortaya çıkıyor.
Eskişehir'deki Kıraç Metal işçilerinden Hopa'daki liman işçilerine; Motokuryelerden Zafer tekstil işçilerine, oradan sağlık çalışanlarını bünyesinde barındıran Türk Tabibler Birliği'ne kadar çok geniş bir yelpazedeki emekçi güçler eylem halindeler. Eyleme geçen irili ufaklı fabrika ve işletme sayısı saymakla bitmez.