19 Mart'ta başlayıp üniversite öğrencilerinin İstanbul Üniversitesi önünde barikatları aşmasıyla tüm illere yayılan eylemler, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı olan toplumun yüzünü tamamen sokağa çevirdi. Yıllardır süren sömürü ve faşist baskı politikaları; soruşturma, yasaklama, gözaltı ve tutuklamalarla örülen korku duvarları bir gün içerisinde yıkıldı.
Bu düzenin gerici koşullarında, geleceksizlik boyunduruğundaki gençler olarak, bu düzen böyle gitmez dedik, binler, on binler olup “İsyan, Devrim, Özgürlük!” şiarı etrafında okullarımızı ve sokakları zapt ettik! Yıktığımız barikatlar karşısında direnmeye çalışan, kumdan inşaa edilmiş faşizme karşı tüm meydanları "Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam!" sloganlarıyla yankılattık.
Bu daha başlangıç; çünkü henüz isyanımızı kuşanıp sokaklara dökülmemize sebep olan koşulların hiçbiri ortadan kalkmadı. Hala bu düzenin sömürü çarkları altında eziliyor, yok sayılıyoruz. Bu yüzden öfkemiz hiç olmadığı kadar diri. Ve bu öfke; haklarımızı, hayatlarımızı, geleceğimizi ve özgürlüğümüzü alana kadar sönümlenmeyecek. Öfkemizi sokaklara yöneltecek, her yeri eylem alanına çevireceğiz.
Faşist düzen, biz öğrenci gençliğin kararlı adımlarından öylesine korkuyor ki; gözaltılarla, tutuklamalarla gençliği sindirmeye çalışıyor. Ama bizler, faşizmin zindanlarında hiçbir arkadaşımızı bırakmayacak, tüm arkadaşlarımızı geri alıp mücadeleye güçlenerek devam edeceğiz. Yılmayacağız, yorulmayacağız!
Öğrenciler olarak ilk günden bu yana eylemlerin itici gücü olarak, tüm toplumun yüzünün bize ve sokağa dönmesini sağladık. Söz, yetki, karar üniversitelere dedik. Bir yandan mücadeleyi kampüslerden sokaklara taşırarak, işçi ve emekçilerle dayanışmayı büyüttük.
İşte böyle bir süreçte 1 Mayıs'a gidiyoruz. Herkes işçilerin genel greve, sokağa çıkacağı günü merakla bekliyor. Örgütlenmesi gerekilen sınıf dayanışması ve işçi sınıfının tarihsel mücadele gününü ileriye götürme sorumluluğu karşımızda duruyor. İşçi sınıfının, kanıyla kazandığı Taksim karşımızda duruyor. İlk günden bu yana “Hedef Taksim!” diyerek sokakları kasıp kavuran gençlik için, bu 1 Mayıs’ta kızıl meydanımız Taksim’e yürümek önümüzde bir görev olarak duruyor. Kampüslerimizden Taksim'e, işçi sınıfı ile el ele zafere yürümek, 1 Mayıs'ta alanları zapt etmek için devrimci öğrenciler birlik olmaya!
1 Mayıs Alanı Taksim Meydanı!
Yaşasın 1 Mayıs! Bıji 1 Gulan!
Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)