Şimdi, tekelci sermaye sınıfı ve dinci faşist iktidarın, emperyalistlerle birlikte, ruh hallerini, politika ve davranış biçimlerini belirleyen işte bu korkudur.
Aşkın, ümidin, dingin şöhretin
Aldatmacası uzun sürmedi.
Rüya gibi, sabah sisi gibi
Yitti gitti gençlik eğlencesi;
Ama arzunun ateşi sönmedi.
Kısa bir zaman aralığında muhtemel bir dünya savaşıyla ilgili birbirinden bağımsız görünen üç ayrı yerden açıklamalar gelince sorunu bir kez daha ele almak zorunlu oldu. Dünya tarihini derinden etkilemekle kalmayacak ama insanlığın yazgısını belirleyecek böyle bir tarihsel gelişme olasılığı üzerinde ne kadar durulsa yeridir.
Çaresiz ve şaşkınlar! Aylardır gerici-faşist burjuva ittifakına çağrı yapıyorlar “gelin birlikte ortak mutabakata varalım, ortak aday çıkaralım” diye. Gerici-faşist Millet İttifakı'ından “tık yok, ses yok”.
Bizi az çok tanıyan, bilen, takip eden okur böyle bir ifadenin bize ait olmayacağını bilir.
Bu ifade, emekçi sınıfların, yoksul kitlelerin, Kürt halkının devrimci öfkesini, yıkıcı enerjisini burjuva düzen sınırları içinde tutmak isteyenlere ait.