Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine iki gün kala şu burjuva dünyanın haline bakın! Tehditler, şantajlar, kaset -artık video demeli- iddiaları havada uçuşuyor.
Dinci faşist iktidar cenahından üç kişi, kendilerinden olmayan herkesi tehditte öne çıkmış durumda.
Sosyal reformist ve uzlaşmacı partilerin büyük umudu, “Kandili yerle yeksan etme” sözü vermiş olan Kılıçdaroğlu, nihayet dilinin altındaki baklayı çıkardı.
Dinci-faşist yönetimdeki yeri, konumu, ağırlığı nedeniyle sözlerini hafife alamayacağımız, aksine, ciddiyetle ele alıp değerlendirmemiz gereken İçişleri Bakanı Soylu, tarihini kendi lideri RTE'nin ilan ettiği önümüzdeki seçimler için beklenmedik şekilde “siyasi darbe girişimi” dedi:
‘71 silahlı çıkışının, bu topraklardaki en köklü kopuşun önderlerinin idam edildikleri o isyan günü geldi çattı. Elli bir yıl önce, 6 Mayıs 1972’de, kör karanlıklarda darağaçlarında sonsuzluğa uğurladık üç devrim önderini, devrimin üç genç fidanını.
Çok değil, birkaç gün önceydi.
Polis, muhtemelen özel polis timleri eşliğinde, sabahın köründe, Diyarbakır merkezli, tamı tamına yirmi bir ilde evleri, büroları, işyerlerini basarak yüz yirmi altı kişiyi gözaltına alıyor. Türkiye ve Kürdistan güne işte bu haberle uyanıyor.