Günlerden 9 Mayıs 1945. Proletaryanın en önemli günlerinden, bayramlarından birisi. Kızıl Ordu'nun (Sovyetler Birliği'nin) belirleyici rolü altında Nazi faşizminin, müttefiklere teslim olduğu gündür 9 Mayıs 1945.

Geçtiğimiz yüzyılda emperyalist devletler dünyanın tekrar ve tekrar bölüşülmesi için iki savaş başlattılar. 1. Emperyalist Paylaşım savaşında Çarlık Rusyası'nın külleri arasından proletaryanın ilk başarılı devleti doğdu. Emperyalistler el birliği ile faşizm belasını dünya halkların başına bela ettiler.

Emperyalist devletler dünyanın yeniden paylaşılmasını istedikleri gibi Sovyetler Birliği’nin de yıkılmasını ve parçalanmasını asıl hedef olarak belirlemişlerdir. Almanya’nın öncülüğünde faşist ve gerici güçler Sovyetler Birliği’ne saldırmışlar ve yıkmak istemişlerdir. Moskova önlerine kadar gelen faşist ordular, Sovyet halkının Kızıl Ordu saflarında vermiş olduğu mücadele ve fedakarlık ile Sovyetler Birliği topraklarından kovulmuş ve Berlin’e kadar kovalanmışlardır. Yenileceğini anlayan Hitler 30 Nisan günü kendisini öldürmüş, arkada bıraktığı sürüsü ise Almanya saatine göre 8 Mayıs gecesi, Moskova saatine göre ise 9 Mayıs sabahına denk gelen zaman diliminde, Berlin’deki Kızıl Ordu Karargahında kayıtsız şartsız teslim olmuştur. Teslim anlaşması Nazi Ordusu Genel Kurmay Başkanı General Wilhelm Keitel tarafından Sovyet Mareşal Georgi Jukov önünde imzalanmıştır. Bu zafer işçi sınıfına ve ezilen dünya halklarına armağan edilmiştir. Bu yüzden 9 Mayıs 1945 tarihi faşizme indirilen darbe olarak o günden bu yana, “Zafer Günü” olarak kutlanmaktadır.

9 Mayıs işçi sınıfı, ezilen halklar ve devrimciler için bir zaferdir. Ancak ne faşizm yeryüzünden tam olarak kazınabilmiştir, ne de onu var eden maddi koşullar...

Faşizmin sınıf özü tekeldir. Tekel-devlet bütünleşmesinin yaşandığı emperyalizmin yeni aşamasında, emperyalistler diğer devletlere tam ilhak politikalarını dayatmakta, sömürüyü; savaşlar, dayatmalar ve faşist iktidarlar ile devam ettirmektedir.

Tam ilhak politikaları nedeniyle şu anda sürmekte olan ve yeni savaş planlarının konuşulduğu günümüzde dünya halklarının ve işçi sınıfının da anti faşist, anti emperyalist duygularının öne çıktığını ve barış isteklerinin çok net bir şekilde duyulduğunu görmekteyiz. Ancak faşizmi yaratan tekelci kapitalizme karşı bir savaş vermeden ve bu maddi koşulları yok etmeden barışı ve sömürüsüz dünyayı inşa edemeyeceğimiz de bir gerçektir!

Barış için, sömürülmediğimiz ve öldürülmediğimiz bir dünya için yeni 9 Mayıslara ihtiyacımız var!