Kadın

Emekçi direnen kadınlar olarak, 8 Mart’ta Bartın Kadın Platformu ile birlikte, sendikalaştıkları için işten çıkarılan kadın işçilerin sesi olmak için alanlardaydık.

Polonez Gıda, Hepsijet, Özak Tekstil, Conta fabrikası ve Alpin Çorap’tan işten çıkarılan kadın işçilerin yaşadıkları baskıları, verdikleri mücadeleleri ve gösterdikleri dayanışmayı anlatan tiyatral bir etkinlik gerçekleştirdik. Hepimizin boynunda kağıttan zincirler vardı; çünkü bizleri sömürmek, baskı altına almak isteyen düzene karşı, zincirlerimizi hep birlikte kıracağımızı biliyorduk.

Sokaklarda işçi kadınlar adına onların sesi olduk, yaşadıkları zorlukları anlatırken en sonunda Polonez Gıda işçilerinin mücadelesi vurgulandı;

"Polonez Gıda’da sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan 146 işçi, 173 gün süren mücadelelerinin sonunda kazandı! Hepsijet, Özak Tekstil, Conta fabrikası ve Alpin Çorap ve diğer tüm emekçi kadın işçilerinin haklı direnişi, işçi sınıfı birleştiğinde neler başarabileceğimizi gösterdi!"

Ve işte o an, hep birlikte bağırdık: "Biz bu zinciri kırıyoruz!" Kağıttan zincirlerimizi paramparça ettik. Çünkü biz kadın işçiler olarak direndikçe güçleneceğimizi biliyoruz!

8 Mart’ta, Kadın Platformu’ndan akademisyen emekçi bir yoldaşımız tarafından yapılan basın açıklamasında, 1857'de dokuma işçisi kadınların greviyle başlayan, kadın emeğinin sömürüsüne, güvencesiz çalıştırılmaya ve örgütlenme hakkımızın elimizden alınmasına karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı. Aile yılının masal, kadın yılının gerçek olduğu vurgulandı. Aynı zamanda, yoldaşımız cadı kostümü giyerek dikkatleri çekti ve “Yakılan, katledilen tüm cadıların torunlarıyız!” diyerek kadınların yüzyıllardır süren mücadelesinin mirası sokaklara taşındı.

Bu eylem, sadece bir sahne performansı değil, kadın işçilerin birlikte güçlendiğini gösteren bir simgeydi. Çünkü biliyoruz ki:

Biz yalnız değiliz! Çünkü biz haklıyız! Çünkü biz varız!

Bartın’dan Bir Emekçi Kadın