Antakya'da Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası'nın çağrısıyla bugün saat 12.00’de Suriye’de yaşanan katliamlara karşı Uğur Mumcu'da bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

“Emperyalizm ve Siyonizm Yenilecek Direnen Suriye Halkları Kazanacak, Suriye’de Alevi Soykırımını Durdurun” diyen Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası adına yapılan basın açıklamasında; “Bugün burada, bir insanlık suçunu teşhir etmek, emperyalizmin ve onun taşeronlarının kirli oyunlarını açığa çıkarmak için toplandık. Çünkü yanı başımızda, Suriye’de, emperyalist güçlerin desteğiyle iktidara taşınan HTŞ çeteleri eliyle sistematik bir soykırım uygulanıyor!” denildi.

“8 Aralık 2024’ten bu yana yani yaklaşık üç-dört aydır, Alevi halkı toplu kıyımlara maruz kalıyor. Kadın, çocuk, yaşlı demeden, sadece kimliklerinden dolayı insanlar infaz ediliyor. Silahlarını teslim etmiş, hiçbir direniş göstermeyen siviller kaçırılıyor, öldürülüyor, evlerinden atılıyor, mallarına el konuluyor, açlığa mahkum ediliyor.

Humus’ta, Banyas’ta, Tartus’ta, Hama’da insanlar sadece Alevi oldukları için katledilmeye başlandı!

Eski rejimin askerleri bahanesiyle doktorlar, öğretmenler, işçiler, çiftçiler öldürülüyor!

Tartus’ta bir doktor, eşi ve iki çocuğuyla birlikte evinde taranarak öldürüldü!

Ceble’de siviller yakalandı, işkence gördü, köpek gibi havlatılarak infaz edildi!

Beşiğindeki iki yaşındaki bir bebek bile kurşunlanarak öldürüldü!

Portakal bahçesinde çalışan gençler makineli tüfeklerle tarandı!

Uçaklardan Alevi mahallelerinin üzerine varil bombaları atılıyor, kadınlar kaçırılıyor, tecavüze uğruyor, evleri yağmalanıp yakılıyor!

Ve tüm bu vahşeti yapanlar, bunu din adına yaptıklarını söylüyor!” denilen açıklamada, hangi dinde, hangi inançta masum insanları öldürmek olduğu soruldu.

Katledilen insanların Türkiye’deki yandaş basın tarafından “Esad’ın eski askerleri” diye sunulduğu söylenirken, sadece son üç günde 4.700’den fazla Alevinin katledildiği hatırlatıldı.

Açıklamada zulme karşı direnmenin insanlık onuru olduğu söylenirken, başta Aleviler olmak üzere herkesi bu vahşeti görmeye, bu adaletsizliğe karşı sesini yükseltmeye çağırdılar.