Halkların belleğinde yer eden, "yeter artık" duygusunu açığa çıkartan olaylar vardır. Bir patlama anıdır bu. Uzun onyıllar biriken onca sorun, öfke, hoşnutsuzluk akacak kanal arar. Ve tüm toplumun vicdanında yer eden bir olay buna vesile olur.
Yunanistan’da iki yıl önce 28 Şubat'ta Tempi'de bir tren kazası oldu. Tanıdık olduğumuz "ihmaller zinciri" (bizdeki Pamukova ve Çorlu tren kazaları gibi) sonucu 57 insan hayatını kaybetti. İşin bir boyutu bu "ihmaller" idi. Özel firmanın işlettiği demiryollarının bakımsızlığı, demiryolu işçilerinin olağanüstü sömürülmesi pek çok neden sayılabilir. Sermayenin genetik özelliğidir kar peşinde koşmak ve aşırı kar için işlemeyeceği suç yoktur. Bunlar işin abecesi. Ama Tempi örneğinde, bundan daha fazlası var.
Tempi'e iki tren çarpıştı. Yolcu treni ile yük treni. Yük treninin taşıdığı kimyasallar bu kadar insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Ama hemen kazadan sonra kimyasal yüklü vagonlar ortadan kayboldu, kısa bir süre içinde kaza sahası "temizlendi". Valinin ve belediye başkanının itirafına göre, bizzat başbakanın emri ile yapıldı tüm bunlar. Yunanistan'ın "Sabancı ve Koçları"na dokunuyordu işin ucu. Hızla kapatıldı. İşte bu nokta Yunanistan halkının "yeter artık" dediği noktadır.
Yakınlarını kaybeden aileler inatçı ve zorlu bir mücadele yürüttüler. İşçi sendikaları işin peşini bırakmadı. Toplum vicdanı ucu bizzat başbakana ve ülkenin en zenginlerine çıkan bu "kaza"nın sorumlularını ve örtbas emrini verenleri köşeye sıkıştırmak için ayağa kalktı.
GSEE (Yunanistan Genel İşçi Sendikaları) ve tüm örgütlerin çabalarıyla, kazanın ikinci yıldönümü için "genel grev" ilan edildi. Sadece işçiler, büyük işletmeler, toplu taşıma, gemicilik vb. değil, sıradan işletmeler, lokantalar, dükkanlar, taksiler... ezcümle tüm bir toplum greve destek verdi. Atina'da sadece tramwaylar yarım gün çalıştı, ki bunun temel nedeni insanları eylem alanına, Sintagma Meydanı'na taşımaktı.
Sonuçta Atina'da yüzbinlerce insan Sintagma meydanı ve çevresini doldurdu. Adım atmak mümkün değildi. Binbir güçlükle ilerlenebiliyordu meydana doğru. Kelimenin gerçekl anlamında yapışıp kalmıştık meydanın yakınlarında.
Benzer görüntüler hemen tüm büyük kentlerde vardı. Larissa'da yürüyüş kolu 4-5 kilometreyi buluyordu. Selanik muazzam gösterilerle sarsılıyordu. Patra'dan Heraklion'a kadar her yer benzer durumdaydı.
Eylemin sonlarında, yavaş yavaş grupların ayrılmaya başladığı anda, anarşist grupların olduğu bölgede provokasyon gerçekleştiren polis, saldırıya geçti. Ses bombaları, gaz bombaları ardı ardına patlatıldı.
Sintagma'da gaz ve ses bombalarının kullanıldığı çatışmalar devam ederken, onbinlerce insanın Omonia Meydanına yürüyüşleri başlamıştı. Kortejler Omonia'da ve tüm çevre caddelerde yürüyüşler yapıp dağılmaya başladığında, çatışma çemberi gittikçe yayılıyordu.
Sonuç olarak, on milyonluk Yunanistan'da başarılı bir genel grev ve milyonlarca insanın katıldığı gösteri ve yürüyüşlere tanık olduk bugün. Toplumun içinde bulunduğu patlayıcı ruh halinin bir yansımasıydı bugün gördüklerimiz.