İşçi, emekçi, kadın, öğrenci, çocuk... Her kesimi derinden etkileyen bir pandemi dönemini geride bıraktık.
Son günlerde yaşananlar, faşizmin ne olduğunu, neler yapabileceğini bir kez daha gösterdi. Hoş, coğrafyamızda bunun örneklerini her gün ve her gün birebir yaşıyoruz ancak; Ukrayna-Rusya arasında yaşanan savaşta emperyalistlerin tavrı, faşizmin nasıl bir şey olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Yoksulluk her yerde dizboyu. Artık kimsenin inkar edemeyeceği, başını diğer tarafa çeviremeyeceği kadar açık ve net olarak görülüyor.
Neredeyse hemen her günü ayrı bir gelişmeyle, olayla dolu bir mücadele yılını geride bıraktık.
Haftalardır felaket haberleriyle boğuşuyoruz. Yangınlar, seller, heyelanlar... Bunların sonucu yok olan hayatlar, evler, ormanlar, hayvanlar... Yaşanan felaketlerde sonuç değişmiyor. Canlar kaybediliyor, evler, ekoloji, kısaca tüm bir yaşam sistemi yok oluyor. Sel sonrası ya da yangın sonrası geride kalan görüntüler, Hollywood'un distopik filmlerinden kalan karelerden çok da farklı değil. Sonuçta kaybeden insan, kaybeden dünya...